Top icon mobile

80 YILI AŞKIN SÜREDİR SİNEMANIN MERKEZİNDE

- 14 ŞUBAT 2019 –

Sinemaya gitmek insanın kalbinin biraz daha hızlı atmasına neden olur. Büyük ekran, çevreleyen sesler, tamamen başka bir dünyaya giriş.

Tüm film boyunca büyülenmiş gibiyizdir. Her şey bizi yönetmenin dünyasına çekecek şekilde bir araya gelir. Müzik, senaryo, oyuncular, styling, set, kostümler, aksesuarlar, ışık. Bir filmin tam anlamıyla mükemmel olabilmesi için aynı anda kaç farklı şeyin meydana gelmesi gerektiğinin farkında bile olmayız. Zaten olması gereken de budur.

Hamilton olarak, film yapımcılarının vizyonunun sonunda gerçekleşmiş olmasını görmek ve filmin beyaz perdede son halini izlemek bizi de en az seyirciler kadar heyecanlandırır.

Bir projeyi hayata geçirmek için ne kadar çok çalışma, adanmışlık ve tutku gerektiğini çoğu kişiden daha iyi biliyoruz. Kameranın diğer tarafında, karakterin role tam olarak uymasını ve meydana gelen olayların mantıklı ve kusursuz olmasını sağlamak için yorulmadan çalışan yüzlerce insan bulunur. Bunları biliyoruz çünkü saatlerimiz 1932 yılında ilk kez önemli bir filmde yer aldığından beri, biz de tüm bunların bir parçasıyız.

Bu Shanghai Express adlı filmdi ve baş rollarde Clive Brook, Marlene Dietrich, bir Hamilton Flintridge ve bir Hamilton Piping Rock oynuyordu. Murph saatin insanlığın kurtarılmasına yardım ettiği Interstellar gibi, bu saatler de hikayenin başarıyla sonuçlanmasında vazgeçilmez unsurlardı.

1951 yılında Hamilton saati başka bir önemli sinema filminde yer aldı. Çok sayıda ödül kazanan The Frogmen filmi için, yapımcılar 2. Dünya Savaşı sırasında ABD Donanmasındaki bir grup dalgıcın gerçek hikayesini anlatmak istediklerinde, tarihi doğruluklarından ötürü Hamilton ‘Frogman’ saatlerini seçtiler. Hamilton’ın karakterler için tercih edilen saat olmasının nedeni özgünlüğü ve doğruluğuydu.

Çok geçmeden bilim kurgu dünyasından da talep gelmeye başladı. Efsane yönetmen Stanley Kubrick, epik filmi 2001: A Space Odyssey için özellikle Hamilton’dan bir masa saati ve bir kol saati yaratmasını istedi.

Ana karakterlerinin gerçek Amerikalı kahraman askerler gibi görünmesini sağlamak için Hamilton’ın dokunuşuna ihtiyaç duyan başka bir film ise Pearl Harbor oldu. Takılan saat onu kullanan karakteri tanımlamaya yardımcı olur. The Martian filminde ana karakter Mark Watney, hayatta kalma isteğini ve kendi kararlarını kendi alma yeteneğini gösteren bir Hamilton BeLOWZERO takıyordu.

Özgünlük için saatlere güvenen sadece karakterler değil. Bir Hamilton saat olmadan, Interstellar filminin hikayesi ilerleyemez ve tatmin edici bir sona ulaşamazdı.

Hollywood’un birinci sınıf oyuncularının rol aldığı aksiyon filmlerinden bilim kurgu serilerine ve gişe rekorları kıran filmlere, ilk kez önemli bir filmde rol aldığı günden bu yana Hamilton film yönetmenleri, set tasarımcıları ve kostüm tasarımcılarının başvurduğu marka olmuştur.

Doğru parçayı sağlama veya yaratma çalışmamız, yaratıcı sürecin başlamasıyla başlar. Siz tamamlanmış bir filmde bir Hamilton saati gördüğünüzde, bu bizim mükemmel saati tasarlamak, geliştirmek, yaratmak ve saatin karaktere uygun olmasını sağlamak için aylarca çalışmış olduğumuz anlamına gelir.

Hamilton’ın sinema dünyasının merkezinde kalmaya devam etmesinin ve 500’ü aşkın önemli yapımda yer almasının nedeni bu tutku, bu şevk, bu yaratıcılık ve bu mücadeleci ruhtur. İşte bu yüzden yaptığımız şeyi yapıyoruz.

Ama tek önemli olan gişe rekorları kıran filmler ve beyaz perdede görünen yetenekler değil. 2006’dan bu yana Hamilton Kamera Arkası Ödülleri ile film yapımcılarının başarılarını kutladık ve spot ışıklarını kamera arkasındaki yeteneklere çevirdik.

Ayrıca Savanah College of Art and Design (SCAD) ile birlikte yürüttüğümüz özel bir projede geleceğin film yapımcılarını destekliyoruz. Öğrencilerden, Amerikan mirasımızı kutlayan ve çok sayıdaki önemli dönüm noktamızı referans gösteren, Hamilton’ın tarihi hakkında bir film yapmalarını istedik. Gelecek neslin kamera arkasındaki yeteneklerine ilham vermeye ve onları geliştirmeye kararlıyız.

Sinemanın merkezinde geçen onca yıldan sonra bile, sinemaya gitmek hala Hamilton’ın kalbinin biraz daha hızlı atmasına neden oluyor - ve her zaman da olacak.